BİR GÜN TEK DİLEĞİM UZUN YOL YAPMAK

Bu aralar, vakit buldukça İnternet ten, bisikletleri ile uzun yolculuklar yapan insanların, birbirinden, harika resimlerle betimledikleri anılarını okuyorum ve zaman, zaman bazılarının yolculuğunu, yaptığımı hayal edemeden duramıyorum. Bu konu, çok harika haller içerdiği gibi yokuşları, arızaları, olumsuz hava şartları ile, eminim zorluklarda, içeriyordur. Buna rağmen, çevrende yaşayan bir çok insandan farklı olarak, çevreni, yakın ve uzak, demeden gezebilmek ve her anı doyası hissedebilmek, filmi seyretmekten farklı o filmde ''Başrol'' oynamak, demek bence.

''Bisiklet'' bambaşka bir tutku bunu ilk çocukluk dönemlerinde keşfetmiş olsak bile, saçma yetişkin, egosunda hapsolurken bu hazdan uzaklaşıyoruz. Bir zaman, daha sonra yetinmez bir yol canavarı, yaparsın diyorlar ve sanırım içten, içe bende o zamanın gelmesini diliyorum :=)

BAHAR TADINDA BİR GÜNDÜ

Saat 11:30 Hacı abi ile Nezih abilerin Face yazışmalarına takılıyorum, Yalı çiftlik turu planlaması var dalıyorum, sohbet içerisine kaçta çıkıyorsunuz vs. derken. Hacı abi, geleceksen bekleyelim diyor, olur ama arka balatanın olduğu yerde bir ses var yardımcı olursun değil mi? diyorum ve cevap biliyorsunuz :)
Haydi, Bismillah dedik ve yalı çiftlik ilk mola  yerine doğru, mis gibi bir oksijen ve sımsıcak güneş eşliğinde pedallıyoruz.

                                     
Nezih abi! sarı renk yağmurluk sende gerçekten bir başka duruyor, sohbet hissedilen muhteşem doğa ile birleştiğinde, şarap gibi insanı hafiften şımartıyor sanki ara, ara pedallar tempo olarak artıyor :)


                                       

İşte geldik, ilk çaylar tahinli börek, portakallar, badem, incir offf hı-mm :) harika valla :)

Fotoğraflar, çekilmeden  olmaz ve Nezih abinin o içten samimi gülümsemeleri hava da uçuşuyor, valla iyi ki kendin de ve beraberinde bizler de çıkmışız bu tura demeden edemiyorum, teşekkürler.

   Bulunduğumuz, alandan sahilin o muhteşem manzarasından bir kaç kare almadan gitmem :) Ne kadar müthiş, dinlendirici bir gün yaşadığımızı en güzel anlatabilecek olan aslında bu kareler, fazla söze ne hacet :)                                

                                       
Evet, hadi bakalım gençler kalkıyoruz :) Daha çevrilecek pedallar, aşılacak yollar var değil mi?
                                       

Dalgalar, nasıl da dövüyor sahilleri ve gök yüzünde gezinen o beyaz bulutlar resimlere her zaman başka, anlamlar, ekliyorlar farklı, farklı şekiller eşliğinde.

Bugün hava, deniz her şey ama her şey gerçekten bir başka güzel :)

Meşhur kilise, dönüş yolunda uğrayacağımız ve merak ettiğim ayrı bir nokta, eskilerden kalan ne varsa her zaman, ilgimi çekmiştir ama çok şey görmeyi bekleme diyor Hacı abi talan edilmiş hem hazine arayıcıları hemde ilgisizlikten.

Hacı abiler, tabanda yer alan son demlerini yaşayan yer kaplamalarının resimlerini almakla meşgul

Hacı abi! sana her şey yakışıyor Arkeolog olmak da buna dahil bilesin :)

 Nezih abi, belki bir daha fırsat olur, olmaz diye dışarıdan da bir kaç kare resim almadan edemiyor.

 Kilise, maceramızda bitti ve dönüş yolundayız Serdar abi ile veda edemedik kilise civarındayken bir yanlış anlaşılma, olunca o yola devam etti ve yarın turda görüşürüz demiş. Biz, yolumuza mangalcı da semaver de çay, keyfi yapmak maksatlı devam ediyoruz. Nezih abi '' Bu civarları seviyorum, gerçekten köy tadının alınabileceği, hayvanları, yeşillikler ile betimlenmiş doğası ile mükemmel görselliklerin yaşanabildiği bir yer''.
diyor, bu civarlar için ve kendisine katılmamak içten bile değil. Az sonra mangalcı da olacağız Hacı abi '' Çay içecek miyiz?  diyor, abi ne demek şu an demlenmiş bizi bekliyor diyorum kendine has o güzel gülüşü ile esprilerini, patlatıyor ''La oğlum Recep! mitten misin nesin'' :)

Değerli abilerim;

Bu muhteşem, geziyi planladığınız için gerçekten çok mutlu oldum haftanın tüm stresini pedallar ile toprağa savurdum, desem abartmış olmam. Bugün, herkes hava tahmin raporlarının da etkisi ile kapalı ve yağmurlu bir gün beklerken, havanın bize BAHAR TADINDA güzel sürprizi ile hepimiz mest olduk....

FARKLI BİR DÜNYAYA UZANAN YOLLARI PEDALLA

BEN BU DÜNYAYI NEDEN DAHA ÖNCE PEDALLA MADIM :)

Bu hafta sonunu sabırsızlıkla bekledim, hiçbir aksilik çıkmaması için dua ettim, ailem haricinde beni her şeyden alıp, uzaklaştırabilen tek şey BİSİKLET TUTKUM buna artık eminim. Bir haftanın, her yükünü o pedallar, ile atıyorum sanki sanırım ben bu işi çok sevdim yahu :)

Saat: 09:30 Thomasa arıyor '' abi bekliyorum yokuş başında neredesin? Orta kentten, çıkmışım geldim diyorum az kaldı ama 09:45 tekrar Thomasa '' Abi neredesin ? Geldim diyorum :) ama hakikaten bu sefer az sonra yanında oluyorum. Thomasa, beni beklerken aşağıda bizi bodrum yokuş başından başlayıp torba unlu mamullere kadar takip eden kuçuyu sevmekle meşgul, ne haber diyorum kuçuya kerata üstüme atlıyor sevgi gösterisi uzun bir mesafe kopmadan geldi, görüyorsunuz :)

Torba unlu mamullerin orada marketten aldığım pişmiş hazır döneri veriyorum kuçuya o yemeğe yumuluyor biz çaktırmadan pedallıyoruz :)

 Thomasa, ile torba kavşağında, Atilla ile yollarımızı birleştirdikten sonra ilk yokuşun ardından Torba sırtlarında, ilk pozlar veriliyor :)

 Thomasa yarış bisikleti ile geldi bugün yolda fark atıyor aralarda çok mutlu ama sonradan keşke Mtb ile gelseydim, diyor bir yerlerde :)

 Yolumuz, uzun Torbayı geride bıraktık ve ilk durak türkbükü sahili ama yollar ve manzara çok harika ne dersiniz ?

Saat 10:30 gibi Yalı kavak içinde olurum dedim ama geç kaldım Kerim bir kaç kez aradı :) Hadi ne yaptın falan derken, vardım iki bir şeyler atıştırdık ve kendimizi Gün doğan semalarında iskele üzerinde poz verirken bulu vermişiz.

 Kerim'in çevre geniş maşallah, gün doğanda soda molası sohbet :)

 Bu dik rampaları, çıkmak çok zor bir yandan önümden hızla çıkan Kerim'i kıskanıyorum ama diğer yandan bir gün ona yetişmek için, azim göstermem gerektiğini biliyor, kendimi gaza getiriyorum.

 Bu bisiklet, bu şekilde nasıl sürülür acaba? Der gibi bakan Kerim bisikletinden gelen rahatsız edici bir sesin peşinde :)

 Köprüler, dağlar, tepeler, denizler aştık ama çok güzel kareler de bulduk mu dersiniz?

 Arkada, hava sanki 2 derece gibi çıkmış :)

 Siz ne düşünüyorsunuz? bilemiyorum ama gökyüzü ve deniz harika

 Acilen alt giysi açığımı kapatmak gerekli Kerim'in yanın da çok rüküş kaldım artık bizimle değilsin diyecek diye korkmuyor değilim hani :)

 Martılar, sessiz denizlerin Kartalları yine bir şeyler var denizde paylaşamadıkları...

 Derya kuzuları bunlar :)

 Kerim, martılara seslenmekte ama sanırım pek anlaşamıyorlar gibi

 Kimi zaman, yaşlarımızda selelerimizde kayboluyor san ki çocukluğumuz depreşiyor :)

 Kerim, her zaman ki gibi artistik bir poz vermeyi başarmış değil mi ?

 Haa, bakmayın bu yokuşta ben daha evvel çıktım zirveye ama Kerim de avans verdi itiraf ediyorum
Ödül olarak foto :)

 Nezih abi! bu turda seni aralarda çok andık keşke katılabilseydin bizimle tura ama nasip değilmiş inşallah başka zaman diyoruz...

 Abi, çok sert bakıyorsun bana ama seni yakalayan adam bu saatten sonra anlamaz ki ne dersek diyelim o şimdiden, menü derdine düşmüş bile :((

Bir gün daha bitti, Kerim ile Yalı kavak iskele meydan da tostları ve çayları mideye gönderdikten sonra vedalaştık, Turgut reis Jet servise uğruyorum ön lastik patlamış onu hallediyoruz, derken içeri de tanıdık simalar, BBK başkanımız ve Hacı Abim buradalar onlarda Turgut reis tarafına pedal lamışlar araçları ile döneceklermiş. 

Bir düşünüyorum da, daha bir kaç ay öncesine kadar yollar da gördüğüm kimi bisiklet tutkununa imrenir kimi uzun yollar da, yokuş tırmanmaya çalışanları deli bu diye adlandırırdım. Bugün, aslında hani insan yeni bir dost edinir, öyle bir dost tur ki edindiği onunla olduğunda tüm dertlerinden uzaklaşır, her şeyini ona anlatır da rahatlar, işte bisiklet binmek benim için aynı duyguları yaşamak gibi, hem her şeyden uzak kalıyorum hem bir çok şeye yakınlaşıyorum....